Meslek Hastalığının Mahiyeti ve İşverenlerin Dikkat Etmesi Gereken Hususlar

 GİRİŞ

Türkiye’de iş kazası ve meslek hastalıkları anlamında maden ocaklarında, tersanelerde ve sanayi sitelerinde meydana gelen büyük çaplı iş kazalarından ve her yıl beş yüzün üstünde tespit edilen meslek hastalıklarından sonra birçok kişi ağır hastalıklara duçar olmuş veya hayatını kaybetmiştir. Bu olayların etkisiyle İş Sağlığı ve Güvenliği(İSG) gerek devlet gerekse de işveren açısından dikkate alınması gereken bir olgu olmuştur. Özellikle Uluslararası Çalışma Örgütünün(ILO)[1] çalışma ortamına ilişkin sözleşmelerinin Kabul edildiği ülkemizde 2005 yılından bu yana iş güvenliği üzerinde hassasiyetle durulmaktadır. “… Meslek hastalıklarının tespitinde, sigortalıların eğitiminde, meslek hastalıklarının istatistiği verilerinin toplanmasına” gibi konular ILO’nun 155 nolu sözleşmesinde yer almıştır. Bununla birlikte ILO meslek hastalıkları konusunda özel bir çalışma yaparak hangi hastalıkların mesleki olduğu ile ilgili uzun bir liste[2] oluşturmuş. Kimyasal, fiziksel ve biyolojik alanlardan solunum ve cilt hastalıklarına, kas-iskelet sistemi bozukluklarına ve mesleki kansere neden olan hastalıklardan uluslararası kabul görmüş mesleki hastalıkları kapsayan bir liste. Bununla birlikte zihinsel ve davranışsal bozukluklar ilk kez ILO listesine özel olarak dâhil edilmiştir. Bu listede, yukarıda sözü edilen hastalıklarla ilgili olan tüm bölümlerde açık kalemler de bulunmaktadır. Açık kalemler, iş faaliyetlerinden kaynaklanan risk faktörlerine maruz kalınması ile işçi tarafından sözleşme edilen hastalıklar arasında bir bağlantı kurulursa, listede belirtilmeyen hastalıkların meslek kökenliğinin tanınmasına izin verir denmektedir.

Meslek hastalığı[3] işçi, işveren ve devlet açısından birçok maddi ve manevi maliyet ortaya çıkarmaktadır. Meslek hastalığının engellenmesi veya risklerinin azaltılması için ödenecek maliyetin meslek hastalığına maruz kalacak çalışanın bu hastalık sonrası maliyetiyle kıyaslanılamaz boyuttadır. Bu maliyetler: Sigortalının yatağa bağlı kalması, ailesinin ve sigortalının yaşam kalitesinin düşmesi, alım gücünde düşüş olması, deneyimli ve birikimli olan iş gücünün kaybı; işveren kusuru olması halinde uygulanacak idari para cezaları, yapılacak tedavilerin verilen ilaçların rücu edilmesi ve daha büyük bir külfet olan peşin sermaye değerinin işverene rücu edilmesi, işçinin istirahatli olduğu günlerde işlerin aksaması; sigortalıya bağlanacak sürekli iş göremezlik maaşı gibi. Bazı durumlarda bir boya fabrikasında çalışan işçiye bir maske almakla sorun çözülebilmektedir. Bu maskenin maliyeti ile meslek hastalığına yakalanan işçinin hastalıktan kaynaklanan çok yönlü bir maliyet cetveli ile kıyaslanamayacaktır. İş sağlığı alanında güncellemeleri de içeren yeni bir düzenleme ile “Sağlıklı ve güvenli iş yerlerinin oluşması, iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenebilmesi için, bu yönde bir kültür oluşturmalı ve tüm topluma yaygınlaştırmalıyız”(6331 sayılı kanun 2012: 3) şeklinde özetlenebilecek bir kanun çıkarıldı. İlgili kanunun amacı; işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi için işveren ve çalışanların görev, yetki, sorumluluk, hak ve yükümlülüklerini düzenlemektir(6331 sayılı kanun 2012: 40).

Bu kanun ve önceki ilgili uluslararası sözleşmelerinde de tespit edildiği şekliyle, meslek hastalıklarının oluşmasında bir işte yapılan tekrarlar ve süreklilik etken rol oynamaktadır. Böylelikle bu etkiyi önceden bilip ona göre önlem alındığında meslek hastalıklarında azalma olduğu da tespit edilmiştir. ILO, kayıtları incelendiğinde birçok meslek hastalığı ortaya çıkmaktadır. Bunları tasnif edecek olursak etki mekanizmalarına göre oluşabilecek meslek hastalıkları beş ana gurupta sınıflandırılabilir:

  1. Fiziksel nedenli meslek hastalıkları: Radyoaktif etkisi olabilecek çalışma ortamlarına bağlı olarak gelişir. Seramik sektöründe rastlanan rahatsızlıklar bu gurupta görülmemektedir.
  2. Kimyasal nedenli meslek hastalıkları: Toz, gaz ve metal zehirlenmesi rahatsızlıkları, çalışma ortamlarına bağlı olarak gelişir.
  3. Tozlarla meydana gelen meslek hastalıkları: Doğrudan solunum sistemini etkileyen tozlu çalışma ortamlarına bağlı olarak gelişir.
  4. Biyolojik nedenli meslek hastalıkları: Tetanos
  5. Ergonomik nedenli meslek hastalıkları: Çalışma sırasında sağlığa uygun olmayan duruş ve çalışma şekilleri, ağırlık kaldırma ve taşıma, hızlı çalışma temposu gibi faktörler de bazı sağlık sorunlarının nedeni olabilir[4]

Meslek hastalığı birçok açıdan ele alınabilecek kapsam ve genişliktedir. Ancak böyle bir çalışmanın boyutunun tek bir yazıda ele alınmasının yazının çok geniş bir alan kapsayacağından dolayı sadece işverenin yasal sorumluluk ve yükümlülükleri çerçevesinde konu ele alınacaktır. Güncel kanun ve genelgeler ışığında yasal prosedürün anlaşılırlığın artırılması için kimi örnekler nezdinde anlatılmaya çalışılacaktır.

II- TÜRKİYE’DE MESLEK HASTALIKLARI

Sosyal Güvenlik Kurumu istatistikleri Tablo-1’de alınan verilere göre bakıldığında yıllık 300 ile 700 arasında olan vakalar olduğu anlaşılmaktadır.

Tablo 1: Sosyal Güvenlik Kurumu 2010 ile 2016 arasında meydana gelen meslek hastalığı:

Yıllar

Erkek/Male

Kadın/Female

Toplam/Total

2010

514

19

533

2011

687

10

697

2012

386

9

395

2013

343

8

351

2014

470

24

494

2015

470

40

510

2016

568

29

597

Kaynak: http://www.sgk.gov.tr/wps/portal/sgk/tr/kurumsal/istatistik/sgk_istatistik_yilliklari

Yukardaki meslek hastalıkları ile ilgili veriler(Tablo-1) kadın ve erkek sigortalıların meslek hastalığına yakalanma oranları verilmiştir. Meslek hastalığına yakalanan sigortalıların 2010 ile 2016 yılları arasında 3438 erkek, 139 kadın olduğu görülmektedir. Erkeklerin kadın sigortalılardan fazla olmasının sebebi çalışılan sektörden kaynaklanmaktadır. Erkek çalışan sigortalının ağırlıklı olduğu sektörlerden oluşan maden, metal ve makine gibi sanayi kuruluşlarında daha fazla meslek hastalığı vakası var.[5]

Meslek hastalığına yakalanma miktarları küçümsenmeyecek seviyededir. Böyle bir durumun olduğu reel sektörde işverenlerin bu duruma hassasiyet göstermesi elzemdir. Meslek hastalığının önlenmesinde iş için gerekli teçhizatların alınması, iş ortamının buna uygun koşullara göre dizayn edilmesi, belki de en önemlisi iş güvenliği konusunda ve çalışanın yapacağı iş konusunda detaylı bilgi ve oryantasyon eğitimin verilmesi ve son olarak da meslek hastalığı ili bildirimlerin ilgili kuruma yapılması işveren sorumluluğunda olan önemli noktalardır.

Meslek hastalığına müracaat edilmesinde gerekli şartlar, çalışanın kanunda belirtilen sigorta[6] kollarından birine tabi olarak çalışmasıdır. Kanun ve genelgelerle sınırları belirtilmiş olan meslek hastalıkları ile ilgili 5510 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumunun(SGK) 14. Maddesinde “Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik halleridir.” Bu ilgili hastalık hali çalışma anında çıkmayabilir. Nihayetinde meslek hastalığında etken rol oynayan maddeye uzun süre maruz kalmak belirleyici olmakla birlikte hastalık halinin zuhur etmesi yıllar sürebilir. Sigortalı bu durumun tespitini ilgili işten çıktıktan sonra da SGK’ya başvurarak talep edebilir. Bu durumda sigortalının meslek hastalığı müracaatında SGK şu noktalara dikkat eder:

-Sigortalı olunması,

-Yürütülen işin sonucu olarak ortaya çıkması,

-Meslek hastalığının Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilmesi, (Hastalığın Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinde yer alması ve Kurum Sağlık Kurulunca maruziyet/yükümlülük sürelerinin yeterli/aşılmamış olduğunun tespit edilmesi) unsurlarının bir arada gerçekleşmesi gerekmektedir(2016/21 Genelge sayfa: 6-7). İş kazasının mesleki nitelikte bulunmayan olayları da kapsamasına karşılık, meslek hastalığı tamamen yürütülen işle ilgili olayları kapsamaktadır. Ayrıca iş kazası ani bir hareket sonucu gerçekleşirken, meslek hastalığı zamanla ve tekrarlanan eylemler ile oluşmaktadır.

Örnek-1 : Kömür madenlerinde çalışan sigortalıların tutuldukları “Pnömokonyoz” ve “Antrekozis”, mermer ocakları veya kot taşlama işyerlerinde çalışanların tutuldukları “Silikozis”, tütün işletmelerinde çalışan sigortalıların yakalandıkları “Tabakozis” gibi hastalıklar, işin niteliğine göre tekrarlanan bir sebeple meydana gelen tipik meslek hastalıklarından olduğu gibi, sıtma ile mücadele işlerinde çalışan sigortalıların bataklıkların kurutulması işinde çalıştıkları sırada yakalandıkları “Sıtma” hastalığı veya hayvanlarla ilgili işlerde çalışanların yakalandıkları “Şarbon” hastalığı, vb. hastalıklar da, işin yürütüm şartları yüzünden meydana gelen, meslek hastalıklarından sayılmaktadır.

Sigortalının çalıştığı işten dolayı meslek hastalığına tutulması ile ilgili şu iki ilke esas alınmaktadır.

“a) Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları tarafından usulüne uygun olarak düzenlenen sağlık kurulu raporu ve bu raporun dayanağı diğer tıbbi belgelerin,

b) Kurum tarafından gerekli görülmesi hallerinde işyerindeki çalışma şartlarını ve buna bağlı tıbbi sonuçlarını ortaya koyan denetim raporları ve gerekli diğer belgelerin, Kurum Sağlık Kurulunca incelenmesiyle tespit edilecektir”(2016/21 Genelge sayfa: 7).

Kurum Sağlık Kurulunca sigortalının yakalandığı hastalığın, meslek hastalığı olarak kabul edilmesi halinde işverenin bu durumu öğrendiği tarihten itibaren 3 iş günü içerisinde İş Kazası ve Meslek Hastalığı Bildirim Formu ile sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezlerine bildirmesi gerekmektedir.[7] Üç günlük süre meslek hastalığının öğrenildiği gün başlamaktadır. Hafta sonları ve bayram tatilleri bu günlerden sayılmaz.

Örnek-2: İşyerinde çalışan sigortalısının silikozis meslek hastalığına tutulduğunu 06/02/2018 tarihinde öğrenen işveren meslek hastalığı ile ilgili bildirimi 08/02/2018 tarihinde saat 23:59’a kadar e-Bildirim yolu ile veya aynı gün mesai saati bitimine kadar kâğıt ortamında yapması gerekmektedir.

Örnek-3: İşyerinde gürültülü ortamda çalışan sigortalıya kulak koruyucu cihaz veya alet alınmadığında Gürültünün işitmeyle ilgili yol açtığı sağlık sorunları akustik travma, tinnitus, geçici işitme kaybı, kalıcı işitme kayıpları olabilmekte. İlgili işyerinde çalışan sigortalı işitmeyle ilgili sağlık sorunlarına yakalanırsa ve meslek hastalıkları hastanesi bunu raporlaştırıp sigortalının bu rahatsızlığına meslekidir diye karar verir. Daha sonra işverene bildirilir. İşveren sigortalının meslek hastalığı ile ilgili bilgiyi yazılı olarak öğrendiği tarihten itibaren üç iş günü içinde bildirim yapmak zorundadır.

Örnek-4: İşveren sağlık hizmeti sunucuları veya işyeri hekimi tarafından kendisine bildirilen meslek hastalıklarını öğrendiği tarih 04.08.2017 ise işverenin en geç 08.08.2017 tarihini ve saat 23.59’a kadar e-Bildirge yolu ile veya kâğıt ortamında bizzat veya mesai saatleri içinde taahhütlü posta ile Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirim yapması gerekmektedir.

Sosyal Güvenlik Kurumu, meslek hastalığına yakalandığı öğrenilen sigortalı çalışanın meslek hastalığı bildirimi yapılmadığı takdirde işverene idari para cezası uygulanmakta. Bununla birlikte sigortalı çalışana meslek hastalığından dolayı ödenen geçici iş göremezlik ödenekleri işverenden istenmektedir.

III- SONUÇ

Meslek hastalığına yakalanma sayısı, sanayileşme ile birlikte fabrika ve madenlerde çalışanların ağır iş yükü ve seri üretimin tekrara dayalı olmasıyla hız kazanmıştır. Türkiye’de 2012 yılında çıkarılan 6331 sayılı kanun ile bu konuda kayda değer düzenlemeler getirmiş. Böylelikle meslek hastalığına yakalanma oranı düşürülmesi hedeflenmiştir. Bunun için de ergonomik çalışma ortamları ve sağlığı bozucu unsurlardan korunmak için gerekli teçhizatın temin edilmesi şartı gibi gerekli tüm önlemlerin alınması şart olmuştur. Bu yasal düzenlemeye uyulmadığı takdirde de idari para cezaları uygulanmaktadır.

Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik hallerinden biriyle ilgili çalışanın SGM’ye başvurması halinde öncelikle çalışanın sigortalı olup olmadığına bakılır. Eğer sigortalıysa çalışan ortaya çıkan rahatsızlığın bizzat yaptığı işten dolayı olup olmamasına bakılır.

Meslek hastalığında işverenlerin göz önüne alması gereken bir başka nokta, Kurum Sağlık Kurulunca sigortalının yakalandığı hastalığın, meslek hastalığı olarak kabul edilmesi halinde işverenin bu durumu öğrendiği tarihten itibaren 3 iş günü içerisinde İş Kazası ve Meslek Hastalığı Bildirim Formu ile sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezlerine bildirmesi gerekmektedir. Bu üç günlük süre işverenin bilgi aldığı günden itibaren başlar. İş kazası vakalarında durum farklıydı. Şöyle ki İş kazasında üç günlük süre kazanın olduğu günü takip eden üç iş günüdür.

Meslek hastalığı ile ilgili sigortalı istirahat parası verilmektedir. Eğer işveren kendisine sigortalının hastalığının meslekidir karar kendisine ulaştıktan sonra bildirimde bulunmazsa işverene İPC uygulanmakla birlikte bildirim tarihine kadar sigortalıya ödenmiş olan istirahat paraları işverenden rücu edilir.

Anlık bir olay ve kaza sonucu değil de uzun süren ve tekrarla ortaya çıkan bir hastalık olan meslek hastalığı, işveren ve işçi için dikkate değer bir durum görünmeyebilir. Ancak her iki kesiminde karşısına çıkacak olan maddi ve manevi zararlara sebebiyet verecek bir durumdur. Öyle ki meslek hastalığına yakalanan sigortalı, kimi zaman tedavisi mümkün olmayan sakatlıklara, yatağa bağımlı kılan hallere düşmek gibi durumlar veya ölümlere sebebiyet verebilen hastalıklar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu süreçte işin bir diğer boyutu yani işveren boyutu var. İşveren maddi olarak yüklü bir külfetin altına girebilmektedir. Müfettiş raporuyla kusur oranı belirlenen işverene kusur oranına göre tedavi masraflarının, eczane masraflarının, istirahat paralarının, tıbbi malzemelerin ve Peşin Sermaye Değerinin[8](PSD) rücu edilmesi söz konusudur. Yusuf YAMAN* E-Yaklaşım / Nisan 2018 / Sayı: 304

*  Kartal Sosyal Güvenlik Merkez Müdür Yardımcısı, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Öğrencisi

[1] İş Güvenliği ve Sağlığı Sözleşmesi, 1981 (No. 155) ve İş Sağlığı Hizmetleri Sözleşmesi, 1985 (No. 161). 2015 yılında, İş Sağlığı ve Güvenliğini Geliştirme Çerçeve Sözleşmesi, 2006 (No. 187). Erişim Tarihi:  http://www.ilo.org/ankara/areas-of-work/osh/lang--tr/index.htm

[2] Meslek Hastalı ile ilgili liste: http://www.ilo.org/wcmsp5/groups/public/ed_protect/protrav/safework/documents/publication/wcms_125137.pdf

[3] Meslek hastalığı ile ilgili Detaylı bilgi için: 5510 ve6331 sayılı kanun, 2016/21 sayılı genelge ve Onur Öztürk ve Yılmaz Akkoyun(2016), Tüm Yönleri İle malulen Emeklilik, Yaklaşım Yay. Ankara, s: 233 -238.

[4] https://www.csgb.gov.tr/media/2070/meslekhastaliklari.pdf Erişim Tarihi: 02.03.2018

[5] http://www.sgk.gov.tr/wps/portal/sgk/tr/kurumsal/istatistik/sgk_istatistik_yilliklari Erişim Tarihi: 26.02.2018

[6] Meslek hastalığı sigortası hükümleri, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar ile 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (c), (e) ve (g) bentlerinde sayılan sigortalılar, Kanunun Ek 5 inci maddesinde belirtilen tarım veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalışan sigortalılar, Ek 9 uncu maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen şartlarda ev hizmetlerinde çalışan sigortalılar ve 2547 sayılı Kanunun Ek 29 uncu maddesine göre intörn statüsündeki öğrenciler için geçerlidir(SGK, 2016/21 sayılı genelge s :6).

[7] Sağlık hizmeti sunucuları veya işyeri hekimi tarafından kendisine bildirilen meslek hastalıklarını, öğrendiği tarihten itibaren üç iş günü içinde.

[8] 5510 sayılı Kanun 3. Maddesi, Peşin Sermaye Değeri: Kurumca, bu Kanunun ilgili maddelerinde belirtilen giderlerin yaş, kesilme ihtimali ve Kurumca belirlenecek iskonto oranı dikkate alınarak hesaplanan tutarı.

Muhasebe Ücreti Öde
E-Mükellef Girişi