İşçinin Şirketin Verdiği Aracı Arkadaşına Kullandırtması
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi
E: 2016/9911, K:2017/6875, T:19.04.2017
-
Tıbbi tanıtım temsilcisinin kendi zimmetine özgülenen aracı bir başka şahsa vermesi ve akabinde maddi hasarlı kazanın meydana gelmesi durumunda, iş sözleşmesi haklı nedenle feshedilebilir.
-
Araç prosedüründe zorunlu hallerde aracın zimmetli olduğu kişi aracın içinde olması şartı ile aracı çalışanın eşinin de kullanabileceği belirtilmişse de, eş dışında başka bir kişi olabileceği şeklinde bu imkan genişletilemez.
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının 01.04.2011 tarihinden itibaren kesintisiz olarak davalı şirkette Denizli Bölgesinde Tıbbi Tanıtım Temsilcisi olarak çalıştığını, iş akdinin davalı şirket, 21.11.2014 tarihinde 4857 sayılı İş Kanununun 25/II-e-ı maddesi uyarınca feshettiğini bildirdiğini, ancak feshe gerekçe gösterilen şirket aracının arkadaşına kullandırması ve bu nedenle aracın hasar görmesinin iş sözleşmesinden kaynaklanan sadakat borcuna ve işini özenle görme borcuna aykırılık teşkil ettiği iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının ani gelişen vertigo rahatsızlığı sebebiyle aracı kullanmasının tehlikeli olacağı düşüncesiyle aracı kullanmamış, ayrıca aracı güvenli olmayan yerde bırakmak istemediğinden aracı arkadaşının kullanmasını rica ettiğini, aracın kaskolu olduğunu zararın kasko şirketi tarafından ödendiğini, feshin geçerli nedene dayanmadığını iddia ederek, davanın işe iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının davalı şirkette Tıbbi Tanıtım Temsilcisi olarak çalıştığını, iş akidinin davalı şirket tarafından kendisine tahsis edilen şirket aracını şirket araç kullanım prosedürü ve trafik kurallarına aykırı ve alkollü kullanmak şeklindeki davranışı nedeni ile maddi hasarlı kazasının oluşumuna sebebiyet vermesi nedeniyle haklı olarak feshedildiğini, davacının şahsına özgülenmiş aracı arkadaşına verdiğini, arkadaşının aracın hızını kavşağa girişte azaltmamak şeklinde tezahür eden ve trafik kuralına açık aykırılık taşıyan davranışı nedeniyle aracın ciddi maddi hasara uğradığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davacının aracı kullanamayacağını hissederek aracı yanında bulunan arkadaşına kullandırdığı sırada kazanın meydana geldiği araç kullanma şartnamesinde kendi aracı iken eşine de aracı kullandırabileceğinin belirtildiği, davacının kendi durumu nedeniyle kazaya sebep olmamak için aracı arkadaşına kullandırarak iyiniyetli ve tedbirli davrandığı, davacının bu davranışına rağmen cezalandırılmasının hakkaniyet ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğu, davacının davranışının sadakat borcuna ve işçinin işini önemle görme borcuna aykırılık halini teşkil ettiğinin karşılıklı güvene dayalı borç ilişkisi mahiyetinde olan hizmet ilişkisinin sürdürülemez nitelikte olduğunun işverenlikçe ispatlanmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.
İşçinin eleştiri sınırları içinde kalan söz ve davranışları ise, işverene haklı fesih imkânı vermez (Yargıtay 9. HD. 1.12.2009 gün, 2008/11819 E, 2009/32509 K).
Somut uyuşmazlıkda, davacının iş sözleşmesi 09.11.2014 tarihinde alkol aldığı alkol alması nedeniyle hizmetin ifası için kendisine zimmetlenen aracı şirket çalışanı olmayan bir başka kişiye kullandırdığı, bu sırada kaza meydana geldiği ve aracın hasar gördüğü, olayla ilgili savunmasında vertigo rahatsızlığının olması nedeniyle şirket aracını bir başkasına kullandırmak zorunda kaldığını belirttiği, ancak vertigo gibi önemli bir rahatsızlığının bulunması durumunda güvenlik açısından araç kullanmaması ve söz konusu rahatsızlığı işverene bildirmesi gerekirken bildirmediği, davacının araç kullanım prosedürüne uymadığı aracın ciddi hasara uğradığı hasar miktarının bir aylık ücret tutarından fazla olduğu gerekçesiyle 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-e-ı maddesi uyarınca haklı nedenle feshedilmiştir.
Mahkemece kabul gerekçesinde, davacının kendi zimmetinde olan aracı şirket çalışanı olmayan arkadaşına verdiği ve sonrasında kaza meydana geldiği, araç prosedüründe zorunlu hallerde aracın zimmetli olduğu kişi aracın içinde olması şartı ile aracı çalışanın eşinin de kullanabileceği belirtilmişse de, eş dışında başka bir kişi olabileceği şeklinde bunun genişletilemeyeceği, savunmasında belirttiği şekilde o gün alkol aldığı ancak işverene daha önce bildirmediği vertigo rahatsızlığını ileri sürerek aracı arkadaşına kullandırttığı, davacının davranışının sadakat borcuna aykırı olduğu, davacının kendi zimmetine özgülenen aracı bir başka şahsa vermesi ve akabinde maddi hasarlı kazanın meydana gelmesi olayı sonucu davacının iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayandığı anlaşıldığından davanın reddi yerine kabulü hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Davanın REDDİNE,
3. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4. Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 120,00 TL. yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre belirlenen 1.980,00 TL. ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine,
Kesin olarak 19/04/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.